yüzyılda İngiliz ekonomist William Stanley Jevons, kömürle çalışan makinelerin daha verimli hale gelmesinin, beklenin aksine, kömür tüketimini artırdığını gözlemledi. Bu durum “Jevons Paradoksu” olarak literatüre geçti: Bir kaynağın verimliliği arttıkça, toplam tüketimi azalmaz; aksine artabilir.
Bu paradoks, günümüzde de geçerliliğini koruyor. Daha verimli araçlar, daha az enerji harcayan cihazlar veya ucuzlayan sürdürülebilir ürünler… Bunların tüketimi azaltmasını beklerken neden tam tersi oluyor? İşte bu sorunun kalbinde sürdürülebilir yaşam tarzı ve insani davranış kalıpları yer alıyor.
Teknoloji elbette önemli. Ancak Jevons Paradoksu, bize teknolojik gelişmelerin davranış değişikliği ile birlikte gitmediği sürece çözüm değil, yeni sorunlar yaratabileceğini gösteriyor.
Daha az yakıt tüketen araçlar satın alındığında insanlar daha uzun mesafeler gitmeye başlıyor.
Enerji tasarruflu ampuller takıldığında “nasıl olsa az yakıyor” diyerek ışıklar daha uzun süre açık kalıyor.
Sonuç? Tüketim azalacağına artıyor.
İşte burada sürdürülebilir yaşam tarzı devreye giriyor. Gerçek değişim, sadece “ne kullandığımızda” değil, “neden ve ne kadar kullandığımızda” yatıyor. 8R ilkeleri (reddet, azalt, yeniden kullan, onar...) bu davranış değişiminin anahtarı.
Yapay zekâ (AI) hem çözümün hem de sorunun parçası olabilir. Tıpkı diğer teknolojiler gibi, nasıl kullanıldığı, etkisini belirler.
Büyük veri merkezlerinin enerji ihtiyacı, karbon ayak izini büyütebilir.
Yapay zekâ destekli tüketim önerileri, aşırı alışverişi tetikleyebilir.
Veri Analizi ve Karar Destek Sistemleri: AI, karbon emisyonlarını analiz edip kurumlara veya bireylere özel azaltım stratejileri sunabilir.
Enerji Optimizasyonu: Akıllı şehirler, ulaşım sistemleri ve binalarda enerji kullanımını optimize edebilir.
Tarımda Verimlilik ve Doğa Dostu Uygulamalar: AI, su kullanımını azaltan, toprak sağlığını izleyen sistemlerde kullanılabilir.
İklim Simülasyonları ve Risk Analizi: Geleceğe dair senaryolar daha isabetli şekilde modellenebilir.
Sürdürülebilirliğe ulaşmak için üçlü bir yaklaşım gerek:
Davranışsal Dönüşüm – Tüketici bilincinin “daha fazlası değil, daha anlamlısı”na evrilmesi.
Politik ve Ekonomik Dönüşüm – Tüketimi ödüllendiren sistem yerine dönüştürmeyi ve azaltmayı teşvik eden mekanizmalar.
Teknolojik Etik – AI gibi araçların etik, şeffaf ve insan-merkezli biçimde kullanılması.
Jevons Paradoksu bize şunu öğretiyor: Verimlilik bir tuzak olabilir, eğer arkasında derin bir niyet, etik bir duruş ve bilinçli bir yaşam tercihi yoksa.
Yapay zekâ ise bu bilinçli dönüşümde bir rehber olabilir ama hiçbir zaman öznenin –yani insanın– yerine geçemez. Sürdürülebilirlik bir teknolojik yarış değil, bir yaşam biçimi dönüşümüdür.
Sizce teknolojiye ne kadar güvenmeliyiz?
Kendi yaşamınızda Jevons Paradoksu'na benzer bir durum yaşadınız mı?
Yapay zekâlı sistemler, kararlarınızı ne kadar etkiliyor?
https://x.com/DohrnovaTurrina
https://www.instagram.com/dohrnovaturrina/
https://www.linkedin.com/company/dohrnovaturrina/
https://www.youtube.com/@dohrnovaturrina